Eczacı gözlükçüden "sahte gözlük" uyarısı

A -
A +
Güneş gözlükleri yıllarca moda ve süs amacıyla kullanıldı. Doğru seçilmiş güneş gözlükleri gözleri Ultraviyole ışınlarından korur. Alerji ve tahriş yapmaz, kanserojen ve zehirli bir materyal içermez. 
Buna rağmen sokaklar göz ve görme sağlığı açısından son derece zararlı olan nice ünlü markanın taklidi, sahte işporta gözlüklerden geçilmiyor. Ucuz diye herkes alıyor. Bu durum suç da teşkil etmiyor. Ama dünyada olduğu gibi, taklit ürünlerin satışıyla ilgili bizde de yasal önlemler gelmelidir. İnsanlar tüm hayatları boyunca maruz kaldıkları UV radyasyonunun yaklaşık olarak %80'ini 18 yaşına kadar alır. UV radyasyonunu gözlerimizle göremeyiz. Ancak zararlı etkilerini vardır. UV radyasyonu cilt kanseri ve zamanından önce katarakt oluşmasına neden olur. Güneş gözlüğü bir çift renkli cam ve çerçeveden ibaret değildir. Sağlık Bakanlığı bu konuda bir yasal düzenlemeye gitmelidir çünkü UV radyasyonu ülkemizde bir halk sağlığı problemi hâline gelmiştir.
Taylan Küçüker-Eczacı Gözlükçü

Dini konularda konuşmadan önce!..

Mantar mevsimi geldiğinde bile çarşıda pazarda sebze meyveler arasında mantar üzerine konuşan çok özel gurmelerimiz boy gösterirken, medyada zehirlenmeye karşı üzücü olaylar yaşanmamasına karşı uyarılar yapılırken; bilinçsizce toplanması, satılması, tüketilmesi halinde, korkunç akıbetlerin pusuda olduğunu mantarın çok özel bilgi ve tecrübeye ihtiyaç gösterdiği söylenirken dini konularda nasıl bu kadar lakayıtlık olabilir ki?
Tamam, ekranlarda hemen herkes her konuda fikir beyan etmek, eleştiri yapmak, çok geniş ve aynı oranda özel bilgi ve tecrübeyi gerektirdiği halde serbesttir ama insanın inancı konusunda, ebedi saadete veya sonsuz felaketine yol açabilecek olan dini konularda konuşmak serbest olabilir mi? Mantar konusunda bile gurme aranırken dinî konularda bir şey söylerken kılı kırk yarmak gerekmez mi? 
Birkaç gün önce, hem de sevdiğim bir kanalda, dinî konularda konuşan birine rastladım. Öyle şeyler söyledi ki, tüylerim diken diken oldu. Âdeta kanım dondu. Ortalık oldukça karışık ya, herhâlde, "bulanık suda balık avlayalım" demiş. Adam döktürüyor... Ne mezhepler kaldı, ne âlimler. Buhari hazretleri ile İmam-ı Azam hazretlerini bile birbiriyle çarpıştırdı (!) düşünebiliyor musunuz? Hadisi şeriflerle methedilen mübarek bir âlimden konuşuyor. Meydanı boş buldu herhâlde. Bu zavallının hezeyanlarına inanan olmuş mudur bilemem ama böylesine ciddi bir kanalda konuşturulması cidden üzücüydü. Dini konularda her "fikrim var" diyen çıkıp konuşabilmeli midir?
Alaeddin Türker-İstanbul
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.