Sözlümü kandırıp kaçırmak istemiş!

A -
A +

"Mersin Silifke'nin T... köyündenim. 2009'da eşimden ayrıldım. Bir yıl önce de evim yandı. İkinci evliliğim için sözlendim. Henüz nikâh kıymamıştım. Tüpçüde çalışan kardeşi tüp patlaması sonucu birinci derecede yandı. Hastanede refakatçı olarak sözlüm kalıyordu.
Bu arada sözlümün köylerinden bir vatandaş çıkıp geliyor. Kayınbiraderimin yanık tedavisini İstanbul'da sürdüreceğini söylüyor. Biz de inandık. Hastayı İstanbul'a götürene kadar nişanlım da yanlarında gitti. Adamın niyeti kötüymüş.

Hastayı İstanbul'da hastanede bırakıp, sözlümü de alarak Almanya'ya gitmeyi planlamış. Ama sözlümü ikna edip kandıramayınca onu ve yanık hastası kardeşini o halde bırakıp nişanlımın yaralı kardeşinin eşini ve üç çocuğunu yanına alarak kayıplara karışıyor. 

Bu arada üzüntüden midir nedir sözlüm de orada beyin kanaması geçiriyor. Hastanede on iki defa ameliyat oldu sonuç alınamadı, plastik damar takıldı.

Sıkıntılarım sebebiyle bana esnaf ve kaymakamlık yardımcı oldu ama yapılan yardımlar yetersiz kaldı. Özel beyin cerrahına epey miktarda tedavi parası ödedim. Bir miktar açığım kaldı ama senet kabul etmiyorlar. Yardımseverlerden insaniyet namına yardım bekliyorum.
Hastalarımı hastaneden taburcu edebilirsem kayınbiraderimin çocuklarının peşine düşüp onları bulmaya çalışacağım. Derdimi yayınlarsanız sevinirim."
Süleyman Kır-Silifke/Mersin

Hakkı hukuku bilen bir müfettiş talep ediyorum
Bu ülkedeki adliye koridorlarının duvarlarında "Adalet, mülkün temeli" yazıyor. Fakat adalet mülk falan tanımıyor. İstenirse iletişim bilgilerim sizdedir. Bütün bilgi ve belgeleri de sizlerle paylaşabilirim. 2008 yılında tapumu iptal ediyorlar. Yasada çıkardığınız halde bedelsiz olarak iade diye talepte bulunduğum halde defterdarlıktaki yetkili "biz buna bir şey yapamayız mahkeme kararıyla iptal edilmiş" diyor. Üzerinde de 6000 m2 fabrika binası var. Burasını da kalan 5500 m2 civarındaki devletin kurumları vasıtasıyla satıyor. Hem de arsa bedeli dahi sattıklarından daha fazla. Bir de benim tapumu iptal ediyorlar ve başkasına kiralıyorlar. Mülkiyet hakkı Anayasal bir hak olması gerekirken yine devletin kurumları vasıtasıyla bu işlemler yapılıyor. Üstelik benim Gebze gibi bir yerde 2007 yılında vergide ilk ona girdiğim için vergi dairesinden teşekkür belgem var.

Maliye Bakanlığından, Orman Bakanlığından ve Adalet Bakanlığından birer hakkı hukuku bilen vicdan sahibi müfettiş talep ediyorum.
Tuzla'dan bir vatandaş

Diyanet alan değil veren el olmalı
Hemen her hafta cuma günleri camilerde müftülük hizmetleri için para topluyorlar. Bizim halkımız yardımseverdir, elinden geldiği kadar yardım eder. Fakat çok sık yardım toplanınca bu bıktırıcı oluyor. Zaten toplanan 50 kuruş ile 1 lira ile fazla da bir iş yapılamıyor. Diyanet İşleri Başkanlığına bir önerim var. Yeni yapılacak camilerin altlarına dükkân yapılsın cami cemaatinin namaz sonrası oturup birkaç dakika sohbet edeceği çay ocakları yapılıp işletilsin ve kiraya verilsin. Veya büyük camilerin avlusuna prefabrik yapılar yapılıp kiraya verilsin. Onların kira gelirleri diyaneti ihya etmeye yeter. Her hafta para toplama durumu da ortadan kalkar. Hatta Diyanet, cemaatten yardıma muhtaç olanları tespit edip onlara yardım bile edebilir. Alan el olmaktan çıkar veren el olur. Saygılarımla."
İsmi mahfuz

Konservatuvar sanatçıları ikramiye bekliyor
"
Bizler bir avuç Konservatuvar sanatçısı öğretim elemanı özveri ile çalışarak yıllarca topluma genç sanatçılar yetişmek için çaba içinde olduk. Hiçbir zaman çalışmaktan kaçmadık fazla çalıştık ama karşılığını hiç sormadık. Atatürk'ün de söylediği gibi "Herkes mühendis, doktor, hâkim vs. olabilir ama sanatçı olamaz" sözünden yola çıkarak sanatçı adaylarını hep ince bir süzgeçten geçirdik. Bir toplum gelişmişliğini sanatıyla gösterir inancındayız. Amacımız hiçbir zaman maddi olmadı. Ancak devletimizin bize kanun ya da kanun hükmünde kararnameler ile ödediği ücretleri de sonuna kadar hak ettiğimizi düşünmekteyiz. Bu bağlamda biz bir avuç kalmış sanatçılar olarak hak ettiğimiz ve bir yıldır bize neden ödenmediği bile açıklanmayan ikramiyelerimizi almak istiyoruz. Saygılarımızla arz ederiz...
Bir konservatuvar sanatçısı

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.