Bu kadar yoksulluk olur mu?

A -
A +

"40 gündür Zonguldak ilinde yaşıyorum. Türkiye'nin 81 ilinin yüzde 90'ını gördüm diyebilirim. Diğer illerde de acınacak manzaralar vardır mutlaka...

Çalıştığım okulda köylerden servis otobüsleriyle gelen 50 kadar öğrenci var. Bu mütevazı, gariban, sessiz duruşlu öğrencilerimizin öğlen yemekleri devlet tarafından veriliyor. Yemekleri hazırlayan özel firmanın bir deri bir kemik halde bir hanım elemanı var. Hanımefendi saat 10 -11 gibi 4-5 yaşlarındaki oğluyla okula geliyor. Dağıtıcıların getirdiği 3-4 çeşit yemeği öğrencilere dağıtıyor. Masaları temizleyip okuldan ayrılıyor. Kendisini bir aydır çok ezik, mutsuz, kırgın, huzursuz görüyordum.

Bugün halini-hatırını sordum:
-Hocam yemek dağıtma işinden ayda 200 TL kazanıyorum. Bunu ev kirasına ödüyorum. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfından aldığım 75 TL ile de diğer ihtiyaçlarımı karşılamaya çalışıyorum. Öğrencilere dağıttığım yemeklerden artan olursa onu da eve götürüp açlıktan kurtuluyorum. Evli olduğum adamın (?) düzenli bir işi yok. Eve beş kuruş getirmiyor. Berduş gibi yaşıyor. Kimsem yok. Küçük bir oğlum olduğu için, bakıcı da bulamadığımdan başka bir işe de giremiyorum. Çaresizim, okulunuzda eleman lazım ise öğleden sonra çalışabilirim, dedi...

Manzarayı görünce kahroldum. Öğleden beri hiç huzurum yok. Okulda görev yapan diğer yardımcı hizmetlilere hanımın durumunun doğru olup olmadığını sordum. 'Anlattıklarının tümü doğru, kocası adam değil' dediler. Hemen 53 meslektaşıma e-posta göndererek yardım toplama çağrısı yaptım. İnşallah katkı yapan olur. Bu yazıyı okuyan herkesten yardım bekliyorum. Eğer ben katkı yapmak istiyorum diyen olursa hanımefendinin iletişim/banka bilgilerini ulaştırabilirim.

Çalıştığım okulda 800'e yakın öğrenci okuyor. Geçtiğimiz 1 ay boyunca sınıf rehber öğretmenlerinden çok yoksul öğrencileri tespit edip tarafıma bildirmelerini istedim. Şu anda 125 öğrencinin adı liste olarak bende mevcut. Bunların çoğu yetim, kimsesiz, anne baba ayrı, geliri olmayan çocuklar. Yaşları 14-19 arasında değişiyor. Birçok kişi 'Zonguldak gibi bir ilde bu kadar yoksulluk olur mu?' diye diye şaşırabilir. Bu yazıyı yazdığım için bazıları 'duygu sömürüsü yapıyor, fakirlik edebiyatı bunlar, abartıyor vb.' diyebilir. Kim ne derse desin, manzara bu. Maalesef çok fakir öğrencilerimiz var. Bunlar için de nakdî ya da aynî yardımda bulunmak isterseniz okulumuzun koruma derneğinin banka hesaplarını ya da açık adresini bildirebilirim..."   
Ali Özdemir-Kozlu/Zonguldak

Eskişehir Tepebaşı  Carrefoursa'dan alınan tablet
"Benim şikâyetim Eskişehir Tepebaşı Carrefoursa'dan aldığımız tabletle ilgili:
Yurt dışından gelen talebe kardeşim 1 Şubat'ta kızım ve oğluma 1'er tablet aldı. Tabletlerden biri 5 Şubat'ta arıza yaptı. Biz de garantisi olduğunu bildiğimiz ürünü aldığımız markete götürdük. Hemen servis kaydına geçirdiler. Bize 20 (yirmi) iş günü içinde tamir veya yenileme şeklinde geri dönüleceğini söylediler.

22. iş gününde aradığımda ürünün servise gidişi ve gelişinin ekstra zaman alabileceğini belirtiler. Ben de tüketici haklarına başvuracağımı söyledim ve 175'i aradım. Oradan servis fişini sordular. Verilmediğini belirtince başka bir adres verdiler, gerekeni yapacağım. Ondan önce konuyu sizinle paylaşmak istedim" diyen N.altın222 rumuzlu okuyucumuz'a: Bu konuda gidiş ve gelişin ekstra zaman alacağını söylemeleri üzerine bir süre sorup o süreye kadar bekleseydiniz, sonra diğer arayışlara girseydiniz daha iyi olurdu.

Gazetemize ve köşemize teşekkür

İlk çıktığından beri Türkiye gazetesi abonesi olduğumdan bu yazı köşelerini devamlı okumaktayım ilgileneceğinize inandığım için derdimi sizin köşenizde yayınladım bize bu köşede yer verdiğiniz için teşekkür ederim. İlginiz sayesinde istediğim neticeye ulaştım başarılarınızın devamını diler teşekkür ederim."
Semih Gürel-İstanbul

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.