İETT’de ikinci bebek arabası almak yasak mı?

A -
A +
Saygıdeğer Feridun Ağabey, İETT otobüsleriyle başım dertte. 28 Nisan Pazar, akşam 21.00 gibi Marmaray ile ailemle Bakırköy’e geldim. İhlas Yuva’ya gelebilmek için 98 B otobüsünü, ilk durağında bekledik. 5-10 dakika sonra geldi. Yolcular otobüse binmeye başladı.
Şoförden orta kapıyı açmasını rica etmek için ve İstanbul kartları basmak için hanım otobüsün ön kapısından bindi. O arada şoför orta kapıyı açtı ve bir aile çocuk arabasıyla otobüse zoraki bindi. Şoför kapıyı hemen kapattı. O sırada çocuk arabasıyla binen ailenin yanlarında bir kız çocuğu vardı; hızla örtülen kapıya kısılmaktan, babasının çekmesiyle kızcağız son anda kurtuldu. Bu arada biz otobüse binemedik. Hanım “Beyim orta kapıda çocuklarla bekliyor. Orta kapıyı açın bebek arabasıyla binsinler” deyince şoför “Hayır açamam otobüse ikinci bebek arabası alamam, yasak” demiş. Hatta “sen de in” diye hanımı otobüsten kovmuş.
Şoförün hareketlenmesini ve hanımıma doğru hareketlerini görünce, ben de çocuklarla ön kapıya yöneldim ve “sen ne hakla yolcunun üzerine yürüyorsun? Neden orta kapıyı açmıyorsun?” diye söylediğimde “otobüse ikinci bebek arabasını almam yasak” diye bana da söyledi. Ben tekrar şimdiye kadar böyle bir durumla karşılaşmadık lütfen bizi mağdur etmeyin alın” diye rica ettim. Yine almadı. “Bakın ben Tuzla’dan geliyorum. Bu şekilde otobüse bindim Marmaray’a bindim, herhangi bir engel çıkarmadılar. Bundan önce de böyle bir şey olmadı. Hem oğlumu sünnet ettirdim çocuk sünnetli durumda, bizi burada bırakma” diye âdeta yalvarırcasına rica ettim.
Ne vicdan varmış ki arkadaş almam dedi. Ve öfkeyle bu tartışmada pervasız bir şekilde “git nereye şikâyet edersen et!” dedi. Ben de çaresiz otobüsün resmini çektim. Otobüs gitti. 3 çocukla bakakaldık.
153’ü aradım şikâyet ettim. Hâlâ bir gelişme yok.  Şikâyet kayıt numaram da “1-15874980993”...
Bu, benzer pervasızlığı yaşadığım ikinci durum oluyor... 
Benim üzüldüğüm ikinci bir husus da bu yaşananlara insanların tepki vermekten çekinir hâle gelmesi. Halkın vergileriyle yapılan toplu taşıma hizmetinde halka bu şekilde babasının malı gibi davranan otobüsten kovan, “almam” diye derebeylik yapan bu tip şoförleri nasıl medeniyet şehri İstanbul’da şoför olarak görevde tutuyor yetkililer. Ne kadar kibar ne kadar nazik belediye şoförlerimiz var onlar şoför değil mi? Lütfen insanlara insanca davranan şoförlerle seyahat ettirin bizi.
              Hüseyin Koç-Yenibosna/İstanbul
 
 
Cinnet geçirip çocuklarımı yetim bırakmak istemiyorum
 
“Feridun Ağabey, daha önce 8 Mart 2019’da derdimi dile getirip yayınladınız. Teşekkürler ama henüz derdime çare bulamadım ve gerçekten çok zor durumdayım. Belki bir yetkili sesimi duyar, belki bir hayır sahibi benimle ilgilenir. Durumumu bir kere daha yayınlar mısınız Allah rızası için…
Abim ben kendim fırıncıydım. İstedik ki kendi işimizi kuralım. Ailecek bir ekmek fırını açtık işlettik, bir buçuk yıl kadar. Bu bizim ilk ticaret hayatımızdı. Bu fırını büyük bir zararla devrettik. Devrettiğimiz insan da paramızı vermedi. Uğraşacak gücüm de yoktu. İşletme benim adıma olduğu için bütün borç da benim üstüme kaldı. Az bir borç değil tam üç yüz bin lira. Bu borç ile yapayalnız bırakıldım. İstanbul Kartal’da oturuyorum. Evim kira ve üç tane de çocuğum var. İkisi okula gidiyor, ellerinden öper. Bu borçları bu hâlde benim ödeme imkânım hiç yok. Abim çok zor durumdayım. Avukatların icra tehdidinden, alacaklıların alacak tehdidinden baskısından bıktım usandım. Sayın Cumhurbaşkanımıza sesimi duyurur musun, yalvarıyorum. Bana bir fırsat bir imkân bir çalışma şansı istiyorum… Tek başına kaldım, fikir üretemiyorum; işin içinden çıkamıyorum. Bir şans bir fırsat bir çözüm yolu arıyorum. Cinnet geçirmemek için çok sabrediyorum, çocuklarımı yetim bırakmak istemiyorum. Hiçbir kimseye ihanetim olmadı. Sadece ve sadece ticaret yapmak istedim başaramadım. Başarılı olsaydım herkes benim yanımda olurdu ama şimdi yapayalnız kaldım. Bunun bedeli hayatımın, çocuk çocuğumun hayatının zindan olması mı olmalı Ağabey? Yuvamın yıkılmasını çocuklarımın yetim kalmasını istemiyorum. Yalvarıyorum abim sana, Allah rızası için. Artık dayanacak gücüm kalmadı...
İletişim bilgim: mahmutsahin6034@gmail.com
             Mahmut Şahin-Kartal/İstanbul
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.