Koç mu Yanal mı gitmeli?..

A -
A +

Bu duruma düşmüş, düşürülmüş bir teknik adam ile F.Bahçe şampiyonluk yarışında kalabilir mi?..

Soruya bakın; “Fenerbahçe, Ersun Yanal’ı gönderir mi, derbi sonrasına mı bırakır?” Tutun ki, Fenerbahçe derbide rakibini 6-0 yendi; ne olacak; ne değişecek; Ersun Yanal ne kadar kalacak; çatlamış testi daha ne kadar su tutabilecek?..
Aslında, “bu noktaya kasım başındaki Kayserispor mağlubiyeti ile başlayan” kriz süreci sonunda da gelinmişti; “Ersun Yanal gitti”, gidiyordu!..
Spor sayfaları, TV ekranları, “ağır eleştirilerle dolu” idi; Beşiktaş galibiyeti ile başlayan iki “moral verici sonuç”; bir iki maç “rakipler çok kötü oynadığı için göze güzel gelen futbol”, Ersun Yanal’a “meydan okuma fırsatı” bile vermişti. “Teknik direktörü olmayan bir takım…” sözleri, “eleştirilere verilen” sert cevaptı!..
Ama “iki güzel maç ve beğenilen futboldan sonra”, art arda gelen beraberlikler, mağlubiyetler, 4 puan gerideki Galatasaray’ın 4 puan altına düşüş… Bu defa “ezik” bir ses ve “Ben her karara razıyım” sözleri…
Bu duruma düşmüş, düşürülmüş bir teknik adam ile Fenerbahçe “Şampiyonluk yarışında” kalabilir mi?..
Fenerbahçe medyasında “Kalır” diyenler de var, “Kalmaz” diyenler de. “Kalmalı” diyenler de var, “Kalmamalı” diyenler de…
Burada bir “noktalı virgül” koyalım ve “başka bir örneği daha” getirelim sahneye!..
Birinci Lig’de Hatayspor, “22’nci haftada lider” ama teknik direktörüne sabah “Güle güle” diyor ve öğleden sonra “yeni bir teknik direktör” getiriyor; lider takım, lider!..
Kısacası; “gitti” Bayram Toysal, “geldi” Mehmet Altıparmak; hayırlı uğurlu olsun!..
Neden; zira ligin 16’ncı haftasında, Hatayspor ile ikinci arasında 8 puan var, 22’inci haftada “kendi sahasında Akhisarspor’a 2-3 mağlubiyet ile” fark düşüyor; 3 puana!..
Hatayspor yönetimi 2019 Ekim’inde de “bir sezon önce ligde / kupada müthiş bir performans gösteren” İlhan Palut’u göndermiş ve 8 gün sonra Bayram Toysal’ı getirmişti, takımın başına…
Dilerim, bordo-beyazlılara “bu yıldırım hoca değişikliği” hayırlı olur ve anlaşılıyor ki; “Mehmet Hoca ile çoktaaan söz kesilmiş!..”
Dönüyoruz şimdi, “noktalı virgül” ile bıraktığımız konuya. Soru şu; “Acaba Ersun Yanal ile ‘ilk gönderilme ya da istifa ihtimalinin tartışıldığı’ krizde yollar ayrılsa idi” acaba daha mı iyi olurdu ve bunca zaman kaybedilmezdi?..
İki örnek var karşımızda; Hatayspor yönetiminin “Karar ver ve hemen uygula” metodu mu, yoksa bugün Fenerbahçe’nin yaptığı, yapacağı gibi; “Bekle ve gör, sonra karar ver” uygulaması mı daha doğru?..
Yukarıda dediğim gibi, “bir Galatasaray galibiyeti” Ersun Hoca’ya “sezon sonunu görme” imkânı sağlayacak mı?..
“Ersun Hoca’yı ‘Ali Koç’a rağmen’ getiren” tribünler, şimdi Hoca’ya “Git” diye feryat etmeye başlamışsa, bir “Galatasaray galibiyeti” yetecek mi, o taraftara?..
Bakalım, bugün bir basın toplantısı yapacak olan Başkan Ali Koç…
“Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da uyarısına muhatap olduğu” şekli ile “gene Federasyon’dan, Galatasaray’a, hakemlerden  hatta devlete kadar uzanan” birçok kurumu işaret ederek, Aziz Yıldırım’dan öğrendiği “hedef saptırma ve onların arkasına saklanma” metoduna mı sarılacak?..
Yoksa, “takımının içinde bulunduğu kriz ile ilgili olarak vermek durumunda kaldıkları kararları” mı anlatacak?..
İsterseniz bir de bahis açalım; “Başarılı olamayan” bir Başkan mı, yoksa “başarılı olmayan” bir Hoca mı “daha önce gidecek”; ne dersiniz?..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.