Bu şans her zaman gelmez!

MHK'ya tayin ve klasman yapma konusunda en ağır eleştirileri bu sütunlarda sürekli yaptık.

Çoğu hakemin yüreğine su serpmiştik.

MHK sezon öncesi hakemlere yoğun eğitimler verdi. Kamplar, seminerler, saha içi uygulamaları vs...

2. hafta Süper Lig ve PTT 1.Lig'de fırsat bulan hakemler bu şanslarını iyi kullanamadılar.

Sahalarda tansiyon düşüktü, futbol derseniz temposuzdu. Buna rağmen sen eğer sahada görmen gereken harekete kırmızı kart gösteremiyorsan, doğru penaltı çalamıyorsan, oyuncu sağlığını ki "bu kadar UEFA'nın ve MHK'nın üzerinde durduğu bir konuyu" atlıyorsan...

Daha zorlu maçları, bir üst klasmanda maç yönetmeyi unutacaksın.

Kırmızı kart önüne gelmiş. Göster o kartı. Belki bir maçta 7-8 maçlık bir kredi açacaktın kendine.

Ne oldu geçen hafta? En az 5-6 hakem bulunduğu klasmanı hak etmiyor.

'3 büyüklerden' birinin maçında yardımcı hakemin fahiş ofsayt hataları oldu. Gözlemcisi 8,4'ü (çok başarılı) basmış. Yumuşatacak olursak, gözlemci hakemi desteklemiş. Ama MHK olayın farkında hakemi desteklememiş, bakalım MHK gözlemciyi destekleyecek mi?

4. hakem seçimi çok önem kazandı. Artık yardımcı hakemler arasından seçiliyor.

Yardımcı hakemler bu konuda hiçbir eğitim almadı. 4. hakem kulübelere bakacak, oyuncu değişikliklerini yaptıracak. Kendi önünde bir pozisyon olduğunda da hakem "Bana yardım et" derse yardım edecek.

Zammın ne kadar olacağı da belli değil!

3 haftadır ödeme de yapılmadı! Hakem maça cepten gidip geliyor.

Hakem arkadaşlar, FED'in (ABD Merkez Bankası) 17 Eylül'de alacağı kararların açıklaması bekleniyormuş (!)

Ha bir de TFF paraları Riva'daki tesislerin inşaatına aktarıyormuş.

Sizler biraz mağdur olacaksınız.

Çünkü sesi çıkmayan, her şeye razı olan sadece sizler varsınız.

Bu aralar elimiz biraz dar!

Bölgelerde ulusal hakemlere yapılan eğitimler yetersiz kaldı.

Keşke ulusal gözlemcilere olduğu gibi Oğuz Sarvan'ın verdiği eğitime benzer bir eğitim onlara da verilmiş olsaydı.

Ulusal gözlemciler, İstanbul'da 40'ar kişilik gruplar halinde eğitimden geçti.

Ulusal gözlemciler için verimli ve akıcı bir eğitim oldu.

MHK hiç değilse kendi içinde şunu tartışmaya açmalı.

Ortalama 40 yaşında hakemliği bırakan bir ulusal hakem, 65 yaşına kadar gözlemcilik yapıyor. Yani 25 sene. Bu çok uzun bir süre. Arada ciddi bir kuşak farkı oluşuyor. Gözlemci geride kalıyor.

Hakem-gözlemci arasında bir uçurum doğuyor.

Son dönemde statlarda gözlemci ve temsilci arasındaki görüntü bile bunun habercisi.

Büyük cesaretle 5-6 hakemliğe geçtik. Bugün Almanya'da, İngiltere'de, İspanya'da bu uygulama yok.

Oyuncuları caydırıcı tarafı var. Futbolcu daha fazla hakemle izlendiğini biliyor.

Ancak geçen hafta Gaziantep ve Kasımpaşa maçlarında uygulama başarısız oldu.

Süper Lig'e 9 hakem çıkardın. Bu 9 hakem arasına giremeyenler arasından 20 hakemi 5-6. hakemlik için çağırdın.

Yani yetersiz gördüklerinden seçmiş oldun.

Şimdi Süper Lig için seneye seçimler bu 20 hakem arasından mı olacak?

Bu hakemler yeterli sayıda düdük çalabilecekler mi?

Bu sorulara cevap bulunmalı.

5-6.hakemler için çoğu statta hiçbir hazırlık yapılmamış.

TT Arena bu konuda tam not aldı. Hakem odası genişletilmiş.

Ama diğer statlarda hakemin çantasını koyacağı yer bile yok.

NOT: Her pazar saat 16.00'da TGRT Haber'de oluyoruz. Yeni program TELESTAT'ta hakem üzerine de muhabbetimiz oluyor. Bekleriz.