Başkanı zor durumda bıraktınız!

A -
A +

Zekeriya Alp, MHK Başkanlığı görevinde 18 ayı doldurdu.

İlk zamanlar camia dışından biri olduğu için yadırganmıştı.
Ama şu anda ne kadar isabetli bir tercih olduğunu kabul edenlerin sayısı çok fazla.
Zekeriya Alp, hiçbir ücret almadan bu işe büyük mesai sarfediyor.
O koltuğa kendisi talip olmadı.
O koltuk için kapı aşındırmadı. (Lâf aramızda bu işi de sevdi.)
Bence bu yönüyle tarihin en güçlü MHK Başkanı.
Amma...
Döneminde "hakeme iki zam dönemi" geçti.
Hakem hak ettiği ücreti alamadı.
Alp Başkan, hakemine karşı zor durumda kaldı. Çünkü iddialı vaatleri olmuştu.
Yıldırım Demirören ve Ufuk Özerten; Zekeriya Alp Başkan'a bunu yapmamalıydılar.
Galiba kibarlığı biraz istismar edildi.

Hakemlik zor zenaat! 
Süper Lig hakemlerine 11-12 Eylül'de ilk defa "Yo-Yo" testi uygulanacak. Çok çok ağır bir test. Ve koşamayan maça çıkamayacak. Hakemlik her geçen gün zorlaşıyor. Hakem çok çalışacak ve iyi beslenecek. Düzenli bir hayatı olacak, uykusunu iyi alacak.

Zam yüzde "sıfır" olmuştur!
Hakem ve gözlemciye yüzde 5 zam yapıldı.
4.hakemin alacağı ücret de 1500 TL'den 1250 TL'ye çekilince (- yüzde 17) yardımcı hakemlere zam yapılmamış oldu.
Federasyon kendince şöyle bir savunma yapmış olabilir.
Hakemler bu sezon çok maça gidecek. Gelirlerinde bir düşme değil, aksine artma olacaktır.
Bu mantık, yanlış! Siz alacağınız hizmeti artırıyorsunuz. Zammı yüzde 5'te veya yüzde "sıfır"da tutuyorsunuz.
Hakem haftada 4 idman yapacak. Tatil ve özel hayatını size feda edecek.
Yılın yarısını otelde ve yollarda geçirecek.
Bu "yüzde 5" veya "yüzde sıfır" adil olmamıştır.


Bari bizden duyun!
UEFA'nın Nyon'da düzenlediği ELİT, ELİT GELİŞİM ve FİRST KATEGORİ hakem seminerine Cüneyt Çakır, Fırat Aydınus ve yardımcılar Tarık Ongun ile Bahattin Duran katıldı. Bu bilgi ne TFF sitesinde ne de medyada tek satır yer aldı.
Fatih Terim, UEFA ELİT Antrenör seminerine davet edildi.
"Büyük müjde" gibi duyurulmuştu!
Hakemlerimizi siz görmeyin!
Bu arada yardımcı hakemler de "Eit Kategori" kapsamına alınıyor.
Bahattin Duran ve Tarık Ongun hafta içinde bizzat yerinde "yeni ofsaytın" eğitimini aldılar.


Siz UEFA'dan iyi bilemezsiniz!
UEFA, 53 ülke federasyonunun oluşturduğu bir kurum.
Ciddi bir birikimi var. Önemli bir kurumsal hafızası var.
Her aldıkları karar ve uygulama büyük bir tecrübenin, deneme-yanılmaların sonucudur.
53 ülkenin ortalama bir karakter yapısı var.
Yani "Bize uymaz" demek çok da doğru olmaz.
Bakıyorsunuz alınan bir karar önce daha alt liglerde ya da pilot bir bölgede defelarca denenmiş.
Bazen 1-2 yıl.
Ve sonunda en doğrusu seçiliyor.
İstisna, bazı "bize göre eksik" ya da "bize uymayanlar" olsa da...
Birkaç örnekle ne demek istediğimi açmak istiyorum.
1) UEFA diyor ki, hakem maçtan sonra ya da kararlarıyla ilgili herhangi bir değerlendirme yapamaz.
Bu hakemi koruyan çok yerinde bir prensiptir. Hakem topa girerse, çok çalım yer. Polemik başlar.
2) Collina son seminerde tekrarladı: "Antrenör ve oyuncular tarafından baskı altına alınan hakem istemiyoruz. Sorumlu hakemdir. Hakemden başka hiç kimse bu tür davranışları engelleyemez."
Bu düşünceyi bizim ülke hâlâ tam kabullenebilmilş değil. Biz kuralları ihlal edenleri değil, hakemleri suçlu bulmaya devam ediyoruz.
3) Collina diyor ki, "Hakem atlet gibi olacak. Artık futbol çok hızlı oynanıyor. Atlet gibi olmazsan sahada baş edemezsin."
Bu ülkede geçmişte MHK'lar koşup-koşmamayı yıllarca tartıştı durdu. Yok efendim "koşan hakem, sahada olan biteni göremezmiş" diyenler oldu.
Avrupa'da nice marka olan fizikli hakemlerin sahada tay gibi koştuklarını seyrediyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.