Markus Merk demode midir?

Hakemler pazartesi günü, gözlemciler de salı günü İstanbul'da birer günlük eğitimden geçti. Hollandalı Eğitimici ve UEFA Hakem Kurulu Üyesi Jaap Uilenberg hakemlere verdiği eğitimde ilginç bir noktaya dikkat çekti:

"Markus Merk hakemliği 2006-07 sezonu sonunda bıraktı. Ve o günden bu yana bir tane seminer takip etmedi. Markus Merk'i izlediğinizde ya da yakınlarınız izlediğinde söylediklerinden etkilenmeyin! 7 yılda çok şey değişti. Yanıldığı yerler ve yorum hataları olabilir."

Sayın Uilenberg çok haklısınız!

Çok güzel söylüyorsunuz. 

Gerçi bizim Erman Toroğlu, Ahmet Çakar en son semineri hakem iken takip etmişlerdi (20 yıl önce)!

Bülent Yavuz, en son 2004'te MHK Başkanı iken seminer yaşamıştı.

Mustafa Çulcu, en son gözlemcilik yaptığında seminer görmüştü.

Bunlar da Markus Merk sınıfına girerler mi?

Türk oldukları için bir ayrıcalıkları olamaz mı? 

Markus Alman olduğu için belki yetenekleri sınırlı olabilir.

Haa Bünyamin Gezer'i ayrı tutabiliriz. Hakemliği Ekim 2011'de bıraktı. Bilgi olarak yine en "günceli" Bünyamin Gezer'dir.

Cem Satman 11 yıl yıldır Süper Lig Yardımcı hakemi... 9 yıldır da FIFA kokartı taşıyor.  Çok iyi derecede İngilizce biliyor. Eşi Letonyalı. Amerika'da eğitim görürken tanışıp evlendiler. Cem Satman'ın yüksek lisans tezi "Kalabalık sesin hakem kararlarını etkilemesi" üzerine idi. Geçtiğimiz günlerde de doktorasını başarıyla tamamladı.

Artık o "Doktor Cem Satman!"

Son 7 haftadır üst üste birbirinden zorlu maçlarda bayrak salladı. Bu sezon çıktığı maçların 5'i "üç büyükler"indi. Formu zirvede. Hatırlayacaksınız, geçtiğimiz hafta oynanan Eskişehir-Beşiktaş maçı sonrasında, kıdemli yardımcı hakem olarak tünele erken gitti. Maçı anlatan spiker Melih Gümüşbıçak, yardımcı hakem Cem Satman'ın sinirlendiğini ve orta hakem Tolga Özkalfa ile hakem arkadaşlarının yanına değil, tünele kaçtığını söyledi.

Daha sonra bazı yorumcular, bazı yazarlar da şunu söylediler:

"Sen kimsin ki hakemi sahada bırakıp tünele kaçıyorsun? Senin protesto etme hakkın olabilir mi? Sen hakemsin!"

Tabi kural, talimat bilinmeyince fikir yürütenler komik duruma düşüyor.

Önce kuraldan başlayalım: Türkiye'de bu sezon yeni bir uygulama başladı; Avrupa'da 2005'ten beri var olan bir uygulama... Kıdemli yardımcı hakem, maç bitiminde hemen tünele gider ve orayı hakemler girmeden önce gözetler.  İkincisi, Eskişehir'de Cem Satman suç işleyen birini tespit etmeye çalışıyor. Yaka kartını saklayan suçluyu tespit edilebilmesi için temsilciye gösteriyor. Ve sonra da kural gereği tünele koşuyor. Bilmeyenlere duyurulur. Hakem ekibinden kaçtığı yok... Kimseyi protesto ettiği de yok... Göreve gidiyor, kuralı uyguluyor.

Bu kadar.

Önce bir bilgi ile başlayalım:

UEFA maçları 6, FIFA maçları 4 hakemle oynanıyor.

Yani Şampiyonlar Ligi ve UEFA Avrupa Ligi'nde 6 hakem, ama 2014 Dünya Kupası elemelerinde 4 hakem görev yapıyor.

Dünya Kupası elemeleri hakemlerini FIFA atadığı için bu akşamki maçlar 4 hakemle oynanacak.

Bir orta hakem için "4 hakemli sisteme" konsantre olmak başka şey, "6 hakemli sisteme" konsantre olmak başka bir şey!

Bu durum yardımcı hakemler için daha da önem arzediyor. 

...

Cüneyt Çakır bugün çok hayati bir maça çıkacak; İsveç-Avusturya... Ve 4 hakemle (Bahattin Duran-Tarık Ongun, 4.Hakem: Hüseyin Göçek).

Çakır geçen hafta PTT 1.Lig'de Bolu-Ankara maçı yönetti. Bu maçın özelliği ne? "4 hakemle" oynanması! Sırf bu akşamki milli maça hazırlık olsun diye iyi düşünülmüş bir tayin.. Yine Fırat Aydınus bugün Sırbistan-Japonya hazırlık maçını yönetecek. O da PTT 1.Lig'de "4 hakemle çıkılan" Belediye-Karşıyaka maçını yönetti. Milli maçta bir yabancılık çekmemesi için. Hakem, işine bu kadar özen gösteriyor. Zaten futbol ailesi içinde hakem kadar işine titiz ve disiplinli bir hayat sürdüren bir başka grup yok!

Ligin adı: Spor Toto Süper Lig... Spor Toto kimin?

Devletin.

Kupanın adı: Ziraat Türkiye Kupası... Ziraat Bankası kimin?

Devletin.

Bir alt ligin adı: PTT 1.Lig... PTT kimin?

Devletin.

Yayıncı Kuruluş TMSF'de.

O da devletin!

Statları, TOKİ veya belediyeler yapıyor.

Kulüpler vergi indirimi için Maliye'nin kapısını aşındır. SGK borçları için Çalışma Bakanlığı'na yalvar yakar olurlar.

Statlarda güvenliği polis sağlasın...

Futbol, otomotik olarak devletin eline geçmiştir.

1) Geçen hafta bayram tatili dikkate alınarak hakem ve gözlemci tayinlerinin erken yapılmasını teklif etmiştik. MHK dün Süper Lig ve PTT 1.Lig hakem ve gözlemcilerini açıkladı. Çok yerinde ve doğru bir uygulama.

2) Bir hakemi uzun süre bir kulüpten uzak tutmanın sakıncalarını defalarca yazmıştık. Hatta geçtiğmiz bir ay önce (13 Eylül) "Tabular yıkılıyor" başlıklı yazımızda "Halis Özkahya'ya F.Bahçe maçı yakındır" demiştik. 

MHK tam 308 gün sonra Halis Özkahya'yı F.Bahçe ile buluşturuyor. 

MHK güçlü bir şekilde bu hafta, "Her hakem, her maça çıkacak" mesajını vermiştir.