Elveda

A -
A +

Heyecan, sevinç, huzur ve dahası... Ramazan-ı şerif ayı bu hisleri uyandırır hepimizde. Eski ramazanlar diye hatırladığımız şeyleri hâlâ aynı heyecanla yapmaya çalışırız. Sahura kalkmak çocuklar için bile çok heyecanlıdır. Uyku ile uyanıklık arasında ne yediğimizi bile bilemeyiz bazen. Ama yine de çok huzur vericidir. Hele o iftarlar... Nasıl aç ve iştahlı olur insan. Anne, öyle güzel yemekler hazırlar ki istekle. Afiyet ve şifa ile yenir. Saatlerce uğraşılır birkaç dakikada biter ama her iftarın her zaman ayrı heyecanı olur. Ardından gelen teravih namazı da kalplerimizi sevgiyle doldurur. Muhabbet, birlik, beraberlik ile... Öyle güzel hisler işte. Gece gündüz okunan Kur'ân-ı kerimler insana ayrı bir mutluluk verir. Şu havaya bakın, bu hava hiç ramazan-ı şerif ayı harici başka zaman oluyor mu? Apaçık huzur işte.

 

Bu ayın faziletini, bize kazandırdıklarını bilsek her ayımız Ramazan-ı şerif olsun isterdik. Sadece hissedilen duygular olsa, insan her oruç tuttukça, orucunu açtıkça, herhangi bir ibadet ettikçe hep sevap kazanır. Her sevap kat kat fazla verilir. İnsan nasıl da aciz bir kuldur en çok da bu iftar vakti anlaşılır.

 

Sabrı, şükrü, acizliğimizi öğretir bu ay. Merhaba diye başladığımız bu aya elveda demek zor olur. İnşallah tekrarı nasip olur diye dua ederiz hemen. Bu ayı nasıl geçirirsek bütün senemiz de öyle geçer.

 

Nasıl geçirdik, neler yaptık bilemiyorum. Tek bildiğim şey Allahü teâlânın çok merhametli olduğu, çok ikram sahibi olduğudur.

 

Ya Rabbi! Şu ramazan-ı şerif ayı hürmetine bizleri affeyle. Dualarımızı kabul eyle. Şükreden, sabreden, kendini bilen kullarından eyle. Kalplerimizi senin sevgin ile doldur ve bereketli eyle Ya Rabbi. Ehl-i sünnet gemisinde olmayı, bu yoldan asla dönmemeyi nasip eyle Ya Rabbi. Sayımızı çoğalt ya Rabbi. Bizlerden razı ol Ya Rabbi. Elveda ya şehr-i ramazan, tekrarını yaşamayı nasip eyle...

 

     Rumuz: Pervane

 

 

 

 

 

ŞİİR

 

 

 

     Yalnızlık

 

 

 

İhtiyacım var bana dönmene,

 

Muhtacım nasılsın demene

 

Gül bahçesinde açan çiçek gibi,

 

Beni sarıp, çevrelemene...

 

 

 

Yüreğim, dalı kopmuş çınar ağacı,

 

Sen de görmezden geldin bu yamacı,

 

Yüreğimde sıfırlandı aşk sayacı,

 

Bilmez artık kalbim nedir amacı?

 

 

 

Belki de adam gibi sevenlerin,

 

Aşka gönül verenlerin,

 

Sevgisiz solan çiçeklerin,

 

Aldığı bir ödüldür yalnızlık.

 

 

 

Alperen Arda Gürbüz/Selçuklu-Konya

 

 

 

 

 

MERAKLI BİLGİLER

 

 

 

NEFES BORUSU: Açıklığı arkaya bakan at nalı biçiminde yaklaşık 16-20 kıkırdak halkasından yapılmıştır. Kıkırdak halkalarının uçları birbirlerine kasla bağlıdır, kıkırdaklar arası destek dokusu ile doludur. Böylece nefes borusunun ön ve yan duvarları katı yapılı, arka duvarı yumuşak gevşek yapılıdır. Nefes borusunun boşluğu tüylü epitel ile örtülmüştür. Burada bulunan bezlerin salgıları ve tüyler, burun boşluğunu geçebilen tozları ve diğer yabancı cisimleri tutarak akciğerlere girmesini önler. Epitel tüyleri, yönleri ağıza doğru olmak üzere, hep beraber koordineli bir şekilde ve dalgalar hâlinde hareket ederek, üstlerini kaplayan hava yollarının salgılarını ve içinde tutulmuş olan yabancı cisimleri ağıza doğru iterler ve balgam şeklinde dışarı atılmasını sağlarlar. Solunum yolları ana bronşların akciğerlere girip burada birçok dallanmalarla gaz alışverişinin yapıldığı alveollere kadar uzanır. Akciğerler kan-hava arası gaz alışverişlerinin yapıldığı organlardır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.