AİLE- ÖĞÜT

"Lisan-ı hâl, lisan-ı kâlden entaktır” derler. Yani beden dili, hareketimiz ve davranışımız, ağızdan çıkan sözden üstündür; çünkü beden dili yalan söylemez...

 

 

Bir ulu muştu gibi toprağın sinesine dökülen bahar yağmurları aşığın gözyaşlarına ne kadar da benzer! Suları coşturan, toprağı uyandıran, buz kesmiş havaları ısındıran kor sadece tabiatın sinesinde mi yanar sanırsınız? Ya âşığın sinesinde yanan kor hangi baharın habercisidir? Bîkarar esen, sarhoş eden bahar rüzgârları sadece uçsuz bucaksız ovalarda, yüce dağlarda, şeb-i yeldâyı (en uzun gece) yaşamış; beyaz ve pembe çiçekleri ile nevbahara hazırlanan dallarda ve onlara masmavi selamlar gönderen içli denizlerde ve göllerde mi eser sanırsınız? O rüzgâr aşığın serinde eser aynı zamanda; alıp savurur diyardan diyara. Görenler onları sarhoş zanneder ve derler ki: “Bu sevdâdır ve sevdâ ki bir mecnun mesleğidir”. Bilmezler ki Veysel dilinde hakikat: “Âdemi gafletten aşk uyandırır” diye söylenir ve gaflet ehli cümle âlemi gaflette bilir.

Fuzûli merhumun: “Aşk imiş her ne var âlemde” mısraını düşündüm. Sahi, tabiattan cemreyi, insan sinesinden aşkı çıkarsanız geride ne kalır ki; bir yığın et ve kemik ve ölü bir toprak. Tabiatta cemrenin eseridir bahar. Bir Yüce Sâni' Hâkim den almıştır; yeryüzünü gergef gibi ilmek ilmek, nakış nakış işleyen hünerini. İnsanın cemresi olan aşk ise onu gaflet uykusundan uyandırıp bir et ve kemik yığını olmaktan kurtarır, onu toprağın sırtında bir yük olmaktan çıkarır da, baharda husule gelen nâmütenahî güzellik misali, sayısız erdem ve ruh yüceliğini barındıran eser ve davranışta âdeta baharla yarışır hâle getirir.

 

 

 

 

Vur tarihi terse çevir

İhvanın Eshab-ı Bedir

Ümmete şan şeref getir

"Zeytin Dalı"yla Afrin'den

 

   Bekir Ömer Osman Ali

   Yanlarında bin sahabi

   Müjdeliyor sana fethi

   Yâr duasıyla Afrin'den

 

Mehmetçiğim sen duasın

Nebi sözü Seyfullahsın

Arzdan Arş'a yankılansın

Hak nidasıyla Afrin'den

 

 

 

 

 

Duvara çivi çakmak gerektiğinde işaretlenen yere çapraz bir bant yapıştırırsanız çivi çakılan yerde duvarın alçısı dökülmemiş olur.

 

Fırında patates yapmak zevklidir ama çabuk pişmez. Bunun için patatesi önceden 15-20 dakika haşlayıp çatal ile de delik açıldıktan sonra fırınlarsanız daha kolay piştiğini göreceksiniz.