"Kızlar, buraya gelmek yürek ister hepiniz kahramansınız!"

A -
A +
Dadaş kızları Nene Gelin’in ihlâsını görmüş, onu bir kahraman olarak bağırlarına basmışlardı.
 
Yusuf Efendi:
- Cenâb-ı Allah, ondan ve bütün mücahid kardeşlerimizden razı olsun. Ben de geç kalacağım diye korktum. Aha şu dizlerime sözüm geçmedi. Sanki donmuş, adım atamadım. Çoğu zaman yerde süründüm, baksana dizlerime ellerime.
- Vah vah! Ne bu hâl? Kendini niçin paralarsın a efendi?
- Durulacak gün değildi hatun! Beni almadığınıza çok üzüldüm.
- Tam yürüyemediğin için sana haber veremedik. Yoksa hiç bırakır mıydık!
- Şimdi rahat ölebilirim! Bugünleri gördüm ya elhamdülillah.
- Cenâb-ı Allah îmân selâmeti versin efendi.
- Âmin...
                 ***
              VEFA
Mücahide dadaş kızları, gelinleri; Nene Gelin’in üstün gayretini, azmini, ihlâsını, eşsiz mücadelesini yakinen görmüş, onu bir kahraman olarak bağırlarına basmışlardı. Ortalık biraz sakinleşince. Herkes eş, dost arama telaşına düştü. Nene Gelin’i; çocuğunu emzirirken görünce de başına toplandılar.
- Kız Nene! Hakikaten sen bir yiğitsin!
- Kız ele deme!
- He vallahi, herkes öyle bilir, öyle inanır.
- Sakın başka yerde söylemeyin gülerler!
- Dadaşlar, bizden önce “kahraman” ilan etmişler kız!
- Fesübhanallah! Kız başka işiniz yok mu?
- Nene bacı, Saime, kollarında şehit oldu. O vakarın, çeteci Zulal’ın seni sıkıştırmasını, ha bu gözlerimle gördüm. Kız onlar ne ki, ya sancak? Kanlı sancağı kaptığın gibi yukarı kaldırdın Nene. Bunu gören askerler de bir coştu, bir coştu… Biz olsaydık dayanamazdık! Sen bir kahramansın kız, kabul et!
- Bak yüzüm kızardı! Kız hele söylediklerinize... Kahramansak, kızlar hepiniz kahramansınız! Buraya gelmek yürek ister.
-Hadi Nene, bize bir şey de!
- Ne?
- Ne bileyim, hissiyatını anlat mesela...
- Dalımız, dallarımız kırık olabilir kızlar ama gövdemiz sağlamdır, köklerimiz de evvel Allah. İstediğimizi taşırız! Kimsenin gölgesine ihtiyacımız yok. Cenâb-ı Allah dadaşlara böyle bir haslet vermiş. Bizim olan bize yeter! Kimsenin malında, mülkünde gözümüz yok ama kimseye de malımızdan, mülkümüzden zırnık koklatmayız.
- Aç gözlü Uruslar, ta kaç aylık yoldan gelmişler bizi, bizim evimizde boğmak, elimizde, avucumuzda ne varsa almak istediler kız Nene!
- Onlarınki eşkıyalık bacım! Biz ne yaptık? Gördüler, Rabbimizin inayetiyle vermedik, elhamdülillah. Özümüz toprak, topraktan geldik yine toprağa gideceğiz. Varlığımız vatan, millet, var olunca var olur, can olur. Candan yanana, candan çalışana, içten sevene Rabbim yardım eder elbette! İyi niyetle gelen başımızda taçtır, giden, kaçan ardımızda kalır, rezil, rüsva olur, defolur gider... Hayat, her ne kadar hazan yaşatsa da baharda yeniden can bulur.
- Biz de kaldığımız yerden yeniden can olmasını, can bulmasını biliriz çok şükür...
- Ne kadar hamd etsek, şükretsek azdır kızlar. Çünkü bize doğru olanı yapmak nasip eyledi Yaradan, onlara da yanlışlar; hırsızlık, talan, gasp… Boğazlarında kaldı hepsi de.
DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.